TAYLAN KÜMELİ MEDYA YANSIMALARI

Hamilelikte Vitamin Kullanımı ve Su Alımı

Hamilelikte folik asit ve demir dışındaki diğer vitaminlerin doğal yollardan alınmasının daha yararlıdır. Hamilelikte alınan vitaminlerin, bebeğin gelişimini etkiler, bu vitaminlerin doğal yollardan alınmasını daha yararlıdır.

Bizim ülkemiz için ise vitamin desteği genelde gereksizdir. Birçok sebze ve meyve günlük ihtiyaçtan çok daha fazla vitamin içerir. Genelde hamilelere vitamin hapları vermek alışkanlık olmuştur. Bu haplar iştah açabilir ve mide bağırsak sistemini gereksiz yere yorar. Ikiz hamileliklerde, dirençli kusmalarda ve hastalık hallerinde bazı özel vitaminlere karşı gereksinim artar.

Vitaminin fazlası yarar değil zarar verir bu yüzden bir uzmana danışarak vitamin kullanmalısınız. Fazla D vitamini yenidoğanda kalsiyum fazlalığına ve buna bağlı ciddi sorunlara yol açar. A vitamininin ise yağda eriyen bir vitamin olduğu için aşırı alınması durumunda vücutta depolanır, bu da bebekte bel kemiği açıklıkları, kemik sakatlıkları, ve idrar yolu bozukluklarına yol açabilmektedir.

Vitaminler

Hamilelik süresince belirli vitaminlere olan gereksinimler artmaktadır.

A Vitamini; Sizin ve bebeğinizin tüm vücut dokularının ve hücrelerinin sağlığına ve büyümesine katkıda bulunur. Gebeliğiniz süresince normal düzeyde A vitamini sağlamaktadır.

B Vitaminleri; Günlük fazladan 300 kalori tüketimiyle pek çok B vitaminlerinin fazladan gereken miktarlarının yeterli olarak tüketilmektedir. Gebelikte B12 vitaminine olan gereksinim artmaktadır, süt, yumurta, peynir, et gibi hayvansal kaynaklı besinlerin tüketimine özen göstererek bu vitaminin yeterli alımı sağlanabilir. Folik asit gebelik öncesi 400 mcg alınması gerekirken gebelik süresince 600 mcg alınmalıdır. Folik asit desteği hamilelikte mutlaka gereklidir.

Özellikle hücre bölünmesinde ve hücrenin genetik yapısının oluşmasında önemli rol oynayan folik asit, gebeliğin erken dönemlerinde, bebeğinizin merkezi sinir sisteminin gelişimi için fazlasıyla gerekli bir maddedir. Embriyo, gebeliğin ikinci ve on ikinci haftaları arasında yeterli folik asit alamazsa özellikle beyin ve omurilik ile ilgili anormallikler olmak üzere doğumsal gelişim bozuklukları görülme riski artabiliyor. Ayrıca kan yapıcı organların etkilenmesine bağlı olarak annede kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkabilir

Folik asit doğal olarak bulunduğu kaynaklar arasında turunçgiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar, kuru baklagiller ve karaciğer bulunmaktadır.

C Vitamini; C vitamini gereksinimi de biraz artmaktadır. Yaklaşık 1 kupa taze sıkılmış portakal suyu günlük gereksiniminizin yeterli düzeyde karşılamaktadır.Yeterli alınan C vitamini gebelik süresince gereksinimi yaklaşık iki katına çıkan demirin emilimine yardımcı olduğu için önemlidir.

D Vitamini;Yeterli düzeyde D vitamini alımına gebelik süresince ihtiyacınız vardır. Hamilelikte çok elzem olan kalsiyum mineralinin emiliminde yardımcı olduğu için önemlidir. Deriniz güneş ışığı ile temas ettiğinde vücudunuz yeterince D vitamini üretir.

SU

Suyun yararı genelde unutulur ve hak ettiği önem verilmez. Günde en az 2 litre temiz ve yumuşak su içilmelidir. Su tüm organların düzenli çalışmasını sağlar. Özellikle böbrekler ve bağırsaklar daha düzenli çalışır. Vücutta biriken zararlı atıklar daha hızlı temizlenir. Kişi kendini çok daha iyi ve zinde hisseder. Çay, kahve gibi içecekler bu iki litrenin dışında tutulmalıdır

GEBELİK VE MİNERALLER

Gebelikte boyunca demir alımı takip edilmesi gereken önemli bir konudur çünkü ileride anemi oluşumuna neden olabilmektedir. Gebeliğin ikinci yarısında bebeğin demir depolarının oluşumu annenin demir depolarından sağlanmaktadır. Demir eksikliğiyle doğan bebekte meme emmeme, büyümede yavaşlama ve halsizlik meydana gelebilmektedir. Besinlerle demir ihtiyacını karşılamaya kalmak aşırı kalori alışına sebep olacağından bu dönem boyunca demir tedavisi önerilmektedir. Demirden zengin gıdalar; kırmızı et, yumurta sarısı, kuru meyveler, mercimek, dereotu, ıspanak, maydanoz, badem, fındık, cevizdir.

Kemik ve diş gelişimi ayrıca kas dokularının kasılma fonksiyonunun sağlanmasında ve kan pıhtılaşması mekanizmasında kalsiyum minerali önemli rol oynamaktadır. Bebeğin iskelet sistemi ve dişlerinin gelişimi için yeterli miktarda kalsiyum alınması gerekmektedir. Dengeli beslenmenin yanı sıra günde en az 1-2 bardak süt veya süt ürünlerine yer vermek gerekmektedir. En fazla kalsiyum içeren besinler, süt ve süt türevi olan peynir ve yoğurttur. Ayrıca; kuru incir, kuru fasulye, karnabahar, lahana, ıspanak, yumurta da bulunur.

Magnezyum ; kas ve sinir sağlığımızı gösteren bir mineraldir. Hücre metabolizmasında, enerji kullanımında, protein metabolizmasında önemli rolleri vardır. Dengeli beslenen gebe bir kadına magnezyum takviye edilmesine gerek yoktur. Ancak gebeliğe bağlı kas krampları gerçekleştiği durumlarda düşük dozda magnezyum takviyesi uygulanabilmektedir. Magnezyumdan zengin gıdalar; fındık, yeşil sebzeler, tahıllar ve kurufasulyedir.

Sodyum; sofra tuzunda bulunan temel bir mineraldir. Aşırı tuz tüketimi birçok kişide hipertansiyona yol açmaktadır. Gebelik döneminde oluşan sodyum eksikliği, diüretik (idrar söktürücü) ilaç alımı olmadığı sürece nadiren meydana gelir. Preeklampsi durumu gebelikte çok önemlidir bu durumundan korunmak için diyetteki ekstra tuzu azaltmak gerekir. Bu nedenle preeklampsi korunmasında önerilen, yemek pişirme sırasında normal miktarda tuz konması ve tekrar sofrada yeniden yemeğe tuz ilavesinin yapılmamasıdır.



Gazete
Makale